Nöbetçi Eczaneler
Daha sonra üniversitenin vokal ve dans bölümlerinin öğrencilerinin küçük gösterileri sunuldu. karakalpaklara özgü dans gösterileri Sultan Raev ve katılımcılar tarafından ilgiyle izlendi. Binanın fuaye alanında ise tam bir konser coşkusu yaşandı. Sultan Raev‘in binaya girişini orkestra nağmeleri ile karşılayan öğrenciler daha sonra sıralarını geleneksel müzik olan mukam sanatı icracıları ve bahşilerin performanslarına bıraktı. Üniversite bünyesinde bölümü bulunan her bir sanat okulu kendi maharetlerini göstermek için adeta yarıştı. Mini konser gösterisinin ardından üniversitenin tiyatro bölümü öğrencileri Sultan Raev’e küçük bir oyun sundular.
Tiyatro bölümü öğrencilerin de performanslarını beğenen Genel Sekreter Raev, öğrenci tiyatro topluluğunun TÜRKSOY tarafından her yıl düzenlenen “Türk Dünyası Öğrenci Tiyatro Festivali”ne katılmaları yönünde teklifte bulundu.
Gösterilerin ardından Sultan Raev üniversite yönetimi ve akademisyenleri ile bir araya geldii Görüşmede yapılan konuşmalarda Sultan Raev üniversitenin sanat performansının çok yüksek olduğunu değerlendirerek TÜRKSOY tarafından düzenlenen kültürel etkinliklere aktif katılım sağlanmasını önerdi. Üniversitenin “Türk Dünyası Sanat Üniversiteleri Birliği”nin üyesi olduğunu hatırlatan Raev, bu platformun oluşturmasının en önemli nedenlerinin ülkelerimiz arasında repertuvar ve öğrenci değişimi, sanatsal akımlar arasında tecrübe paylaşımı ve ülkelerin kültür ve sanat alanında entegrasyonun üniversite bünyesinden itibaren güçlendirilmesi olduğunu belirtti. Raev, bu amaç doğrultusunda ve üniversite bünyesindeki sanat okullarının eğitim seviyelerini daha da yükseltmeleri ve tecrübe kazanmaları için çeşitli festival ve etkinliklere davet edileceklerini dile getirdi.
Üniversite yönetimi de Türk Dünyası’nın kültür ve sanatının ortak çatısı olan TÜRKSOY Genel Sekreterinin üniversitelerinde bulunmasından duydukları gururu ve memnuniyeti dile getirdiler. Karakalpakistan’ın çok önemli sanatçılarını yetiştirmiş bu bilim ve kültür ocağının bundan sonra da bölge sanatının dünyaya tanıtılması yönündeki çalışmalara aktif katılacaklarını belirttiler.
Guinness Dünya Rekorları kitabına giren Türk Otağı
TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev daha sonra sabit (katlanamaz) yurt olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girmiş büyük çadırı ziyaret etti.
Sultan Raev Türk Otağı’na ilişkin bilgileri aldıktan sonra yapıya ilişkin başına yaptığı açıklamada, otağın ihtişamından çok etkilendiğini her yönüyle mükemmel bir yapının oluştuğunu vurgulayarak burada çok güzel etkinliklere imza atacaklarını söyledi. Otağ çevresindeki altyapının çok önemli etkinliklere ev sahipliği yapacak kapasitede olduğunu ve bunun Türk Dünyası olarak değerlendirmesi gereken bir alan ve bölge turizminin canlandırması için önemli bir kazanım olduğunu belirtti.
Karakalpakistan’ın Nukus şehrinin ‘Ak Kuş’ kompleksinde yer alan bu yapı 22 metre yüksekliği, 40.5 metrelik çapıyla dünyanın en büyük kalıcı yurt evi olarak kabul ediliyor Bir kültür turizm bölgesi olarak öngörülen Ak Kuş kompleksinde rekorlar kitabına dahil olan Türk Otağı’nın yanı çok sayıda çadır bulunmaktadır. Bu çadırların her biri farklı bir Türk halkına ithafen düzenlenmiş ve o halkın kendi geleneği ve göreneklerine göre donatılmıştır. Burada Başkurt, Tatar, Kırgız, Kazak ve Türk halkının diğer temsilcilerine ait diğer, onların çadır geleneğini yansıtan örnekler bulunmaktadır.
“Çölün ortasındaki Louvre Müzesi”
Genel Sekreter Raev son olarak Nukus‘ta bulunan Savitski Müzesi’ni ziyaret etti. Karakalpak kültürüne hayranlığı nedeniyle Nukus’ta hayatını sürdüren ve bu kadim kültürün gelecek nesillere kalması için köy köy gezerek obje ve eserler toplayan İgor Savitski tarafından kurulan müzede, yönetim ve çalışanlarla tanışan Sultan Raev, müze hakkında uzmanlardan detaylı bilgi aldı. Salonları gezerek sergilenen resim ve sanat eserleri ile yakından ilgilenen, ve sergilenen önemli eserler nedeniyle etkilenen Sultan Raev, eserlerin kalitesi ve sayısının dünyanın birçok başkentindeki müzelerde bile bulunamayacak üst düzeyde olduğunu vurguladı. Savitski Müzesini “Çölün ortasındaki Louvre Müzesi” olarak nitelendiren Sultan Raev, burada bölge kültürünü yansıtan çok sayıda tarihi buluntuların olduğunu, ünlü sanat insanlarının eserlerinden o dönemin yaşantısını yansıtan tarih niteliğindeki resim eserlerine, arkeolojik obje ve heykellere kadar farklı objelerin sergilendiği ve alınan bilgilere göre müzenin Avrupalı turistlerin de uğrak yeri olduğunu ifade etti. Müzede 100.000’den fazla eserin bulunduğunu ancak bu tarihi ürünlerin sadece yüzde ikisini sergilendiğini kaydetti. Raev, bu küçük oranın bile hayranlık uyandırdığını ve müzenin ne kadar önemli eserlere sahip olduğunun bir göstergesi olduğunu dile getirdi.
Medya Galerisi
