Türk milliyetçiliği, milletimizin tarih boyunca kimliğini, kültürünü ve değerlerini koruma çabasının bir ifadesi olmuştur. Bu anlayış, yalnızca bir siyasi duruş değil, aynı zamanda bir kültürel miras ve bir yaşam biçimidir. Ziya Gökalp’ten Hüseyin Nihal Atsız’a, Cengiz Aytmatov’dan diğer pek çok değerli isme kadar birçok yazar ve düşünür, Türk milliyetçiliği ruhunu eserlerinde dile getirmiştir.
Ziya Gökalp, Türk milliyetçiliğinin kültür ve dil temelinde yeniden şekillendirilmesine öncülük eden bir isimdir. Onun “Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak” ilkesi, Türk milletinin geçmişine bağlı kalarak modern dünyada yerini almasını hedefler. Gökalp, bir milletin kimliğini korumanın yolunun dil, ahlak ve geleneklerden geçtiğini savunmuş ve bu anlayışıyla Türk milliyetçiliğini bir kültür davası olarak ele almıştır.
Hüseyin Nihal Atsız ise Türk milliyetçiliğinin kahramanlık ve bağımsızlık ruhunu edebiyat aracılığıyla yansıtmış önemli bir yazardır. Onun “Bozkurtlar” ve “Ruh Adam” gibi romanları, Türk milletinin tarihindeki kahramanlık hikâyelerini ve direniş ruhunu etkileyici bir şekilde okuyucuya aktarmıştır. Atsız’ın eserleri, yalnızca bir geçmiş özlemi değil, aynı zamanda geleceğe dair bir motivasyon kaynağıdır.
Cengiz Aytmatov, Türk dünyasının ortak hafızasını ve kültürel zenginliğini evrensel bir bakış açısıyla ele almış, Türk milliyetçiliğini dünya edebiyatına taşımıştır. “Gün Olur Asra Bedel” ve “Cemile” gibi eserlerinde, Türk milletinin insani değerlerini ve ortak duygularını evrensel bir dille ifade etmiştir. Aytmatov, Türk edebiyatını dünya sahnesine çıkaran ve bu kültürel mirası evrensel bir perspektifle zenginleştiren bir yazardır.
Elbette Türk milliyetçiliğine katkı sunan isimler bu üç büyük yazarla sınırlı değildir. Birçok önemli yazar ve düşünür, bu davaya eserleriyle değer katmıştır. Ancak bu kadar geniş bir birikimi tek bir yazıda ele almak mümkün değildir. Bu zenginlik, Türk milliyetçiliğinin ne kadar derin ve köklü bir geçmişe sahip olduğunu bir kez daha gösterir.
Türk milliyetçiliği ruhunu bende eserlerimde yansıtmaya çalışıyorum. Şiirlerimde ve yazılarımda, Türk milletinin tarihine, kahramanlıklarına ve kültürel değerlerine olan sevgimi ifade etmeye gayret ettim. Halk şiirinden aldığım ilhamı, modern bir üslupla harmanlayarak bu değerleri geleceğe taşımayı hedefledim. Eserlerim üzerine yazılmış bir akademik makale, sanat yolculuğumda benim için büyük bir onur kaynağı olmuştur. Bu makalede, eserlerimdeki milliyetçilik temasının halk kültüründen aldığı ilhamla nasıl bir sentez oluşturduğu incelenmiştir. Böylesi bir değerlendirmenin şahsi mutluluğumun ötesinde, Türk milletine olan bağlılığımın da bir yansıması olduğunu düşünüyorum.
Türk milliyetçiliği yalnızca bir düşünce sistemi değil, aynı zamanda bir milletin tarih boyunca kazandığı değerlerin ve bağımsızlık mücadelesinin yansımasıdır. Bu ruh, Türk milletinin geçmişteki kahramanlıklarını ve geleceğe dair umutlarını taşır. Ziya Gökalp’in düşüncelerinden Hüseyin Nihal Atsız’ın kahramanlık anlatılarına ve Cengiz Aytmatov’un evrensel bakış açısına kadar, bu mirası yaşatmak ve geleceğe taşımak hepimizin ortak sorumluluğudur.
Bu yazıda ele aldığımız yazarların her biri, Türk milliyetçiliğine kendi perspektiflerinden büyük katkılar sunmuş ve bu davayı zenginleştirmiştir. Benim eserlerim de bu büyük sevdaya bir nebze olsun hizmet edebildiyse, bu benim için tarifsiz bir mutluluktur. Türk milliyetçiliği, yalnızca geçmişin bir hatırası değil; bugünün ve yarının da en güçlü rehberidir. Bu ülküyü yaşatmak ve nesiller boyunca taşıyabilmek, hepimizin en büyük sorumluluğudur.
Ozan ÖNAL
Yapay Zeka Mühendisi – Bilgi Teknolojileri Uzmanı – Yazar