Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Turan RECEPOĞLU sordu, Ozan ÖNAL cevapladı…

Yapay Zeka Uzmanı Ozan ÖNAL ile Röportaj

Yapay Zeka Uzmanı Ozan

Yapay Zeka Uzmanı Ozan ÖNAL ile Röportaj

Hazırlayan: Turan Recepoğlu

Günümüzde yapay zeka, sadece teknolojik gelişmelerin değil, aynı zamanda ekonomik ve stratejik ilerlemenin de temel taşlarından biri haline geldi. Türkiye de bu alanda büyük atılımlar yaparak kendi teknolojik ekosistemini güçlendirmeye devam ediyor. Bu alandaki önemli isimlerden biri olan Ozan ÖNAL, yapay zeka ve makine öğrenmesi üzerine çalışan, aynı zamanda doktora çalışmalarını sürdüren bir uzman. Bilimsel bakış açısını, tarih ve edebiyat sevgisiyle birleştiren ÖNAL, doğa yürüyüşlerine olan ilgisiyle de dikkat çekiyor. Kendisiyle yapay zekanın geleceğini, Türkiye’nin bu alandaki konumunu ve kişisel ilgi alanlarını konuştuk.

Turan Recepoğlu: Öncelikle sizi tanımayanlar için, Ozan ÖNAL kimdir?

Ozan ÖNAL:

Öncelikle bu röportaj için teşekkür ederim. Ben Ozan ÖNAL, yapay zeka ve makine öğrenmesi alanında çalışan bir araştırmacıyım. Akademik kariyerime devam ederek doktora çalışmalarımı sürdürüyorum. Bilim ve teknolojiye duyduğum ilginin yanı sıra, doğayı seven, tarihini önemseyen ve kültürel değerlerine bağlı birisiyim. Yapay zeka üzerine geliştirdiğim projelerle hem akademik hem de sektörel anlamda katkı sağlamaya çalışıyorum.

Turan Recepoğlu: Hobileriniz ve kişisel ilgi alanlarınız nelerdir?

Ozan ÖNAL:

Yoğun tempoya rağmen doğayla iç içe olmak benim için çok önemli. Doğa yürüyüşleri ve gezintiler, hem zihinsel dinginlik sağlar hem de yeni fikirlerin oluşmasına yardımcı olur. Bunun dışında, edebiyat benim için bir tutku. Klasik Türk edebiyatından dünya edebiyatına kadar geniş bir yelpazede okumalar yapıyorum. Aynı zamanda tarih, özellikle Türk tarihi, ilgi alanlarımın başında geliyor. Tarihimize baktığımızda büyük bilim insanları, komutanlar ve düşünürler yetiştirmiş bir millet olduğumuzu görüyoruz. Bu da bana ilham veriyor. Bir Türk olarak, tarihime büyük önem veriyorum.

Turan Recepoğlu: Yapay zeka çalışmaları için hangi meslek dalları en uygun?

Ozan ÖNAL:

Yapay zeka, disiplinler arası bir alan olup, geniş bir meslek grubu yelpazesinden beslenir. Ancak bu alanda en hızlı ilerleyebilecek ve yapay zekanın temellerini güçlü bir şekilde kavrayabilecek meslek grupları özellikle fizikçiler, matematikçiler, istatistikçiler ve çeşitli mühendislik dallarıdır.

  1. Fizikçiler: Fizik, doğayı matematiksel modellerle açıklamayı amaçlayan bir bilimdir. Bu nedenle, karmaşık problemlerin modellenmesi, analiz edilmesi ve çözülmesi konusunda fizikçiler büyük bir avantaja sahiptir. Yapay zeka da, büyük ölçüde matematiksel modellemeye dayandığı için, fizikçiler bu alanın teorik temellerini kavrayarak görüntü işleme, kuantum hesaplama ve fizik tabanlı simülasyonlar gibi birçok kritik alanda önemli katkılar sunabilirler.

  2. Matematikçiler: Yapay zekanın bel kemiği, lineer cebir, optimizasyon, istatistik ve olasılık teorisi gibi matematiksel disiplinlerdir. Matematikçiler, algoritmaların derinlemesine anlaşılması, doğruluğunun kanıtlanması ve optimizasyon süreçlerinin geliştirilmesi konusunda kilit rol oynarlar. Özellikle doğal dil işleme (NLP), derin öğrenme ve büyük veri analizi gibi alanlarda matematikçilerin katkıları vazgeçilmezdir.

  3. İstatistikçiler: Yapay zekanın temel bileşenlerinden biri veri bilimidir ve veri biliminin merkezinde istatistik yer alır. Veri analizi, olasılıksal modeller, hipotez testleri ve öngörücü modelleme gibi alanlarda istatistikçilerin sağladığı metodolojiler, yapay zeka modellerinin güvenilir ve anlamlı sonuçlar üretmesini sağlar. Özellikle tıp, finans ve sosyal bilimlerde yapay zeka uygulamalarının doğru sonuçlar vermesi açısından istatistiksel yöntemlerin entegrasyonu kritik öneme sahiptir.

Bunun yanı sıra, bilgisayar mühendisleri, elektronik mühendisleri, biyoinformatik uzmanları, ekonomistler, psikologlar ve hukukçular da yapay zeka alanında önemli roller üstlenebilirler:

  • Bilgisayar mühendisleri, yapay zekanın donanım ve yazılım altyapısını geliştirerek büyük ölçekli sistemlerin verimli çalışmasını sağlar.
  • Elektronik ve haberleşme mühendislerirobotik, gömülü sistemler ve otonom araçlar gibi alanlarda yapay zekayı fiziksel sistemlere entegre eder.
  • Biyoinformatik uzmanları, genetik ve tıbbi verileri analiz ederek kişiselleştirilmiş tıp ve hastalık tahmin modelleri geliştirir.
  • Ekonomistler, yapay zekanın finansal analizler, risk değerlendirmesi ve piyasa tahminleri gibi alanlarda nasıl kullanılabileceğini araştırır.
  • Psikologlar, insan ve makine etkileşimlerini analiz ederek duygusal zeka, insan-bilgisayar etkileşimi ve nörobilim tabanlı yapay zeka modelleri geliştirir.
  • Hukukçularyapay zeka etiği, veri güvenliği ve hukuk sistemleri ile ilgili düzenlemeler geliştirerek teknolojinin sorumlu ve yasal çerçevede kullanımını sağlar.

Özetle, yapay zeka, yalnızca bir mühendislik dalı değil, aynı zamanda sosyal bilimlerden tıbba kadar geniş bir alanda kullanılabilen çok yönlü bir teknolojidir. Disiplinler arası bir yaklaşım benimseyerek, bu alanda yenilikçi çözümler üretebilecek bireyler, yapay zekanın geleceğini şekillendiren öncü isimler olacaktır.

Turan Recepoğlu: Türkiye yapay zeka alanında nasıl bir konumda? Sizce gelecekte nasıl bir noktada olacak?

Ozan ÖNAL:

Türkiye, yapay zeka alanında büyük bir potansiyele sahip. Ülkemiz genç ve dinamik bir nüfusa, güçlü mühendislik birikimine ve stratejik bir konuma sahip. Özellikle savunma sanayii, finans, sağlık ve ulaşım gibi sektörlerde yapay zekaya yapılan yatırımlar hızla artıyor.

Özellikle savunma sanayii alanında ASELSAN, TUSAŞ, BAYKAR gibi firmaların yapay zeka destekli projeleri dünya çapında ses getiriyor. Yapay zeka destekli İHA’lar ve otonom sistemler konusunda ciddi ilerlemeler kaydedildi.

Ayrıca Türkiye’de TÜBİTAK, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı gibi kurumlar yapay zeka araştırmalarını teşvik ediyor. Üniversitelerimizde yapay zeka ve veri bilimi bölümleri açılıyor, yeni nesil mühendisler yetiştiriliyor. Eğer doğru stratejiler uygulanırsa, Türkiye gelecekte yapay zeka alanında bölgesel bir lider olabilir.

Turan Recepoğlu: Yapay zeka alanında ilerlemek isteyenlere ne gibi önerileriniz olur?

Ozan ÖNAL:

Öncelikle matematik ve programlama bilgisi çok önemli. Python gibi programlama dillerine hakim olmak, makine öğrenmesi ve derin öğrenme gibi konulara giriş yapmayı kolaylaştırır. Bunun yanında veri bilimi alanında kendilerini geliştirmeleri gerekiyor. Küçük projelerle başlamak, pratik yaparak öğrenmek en iyi yöntemlerden biridir.

Özellikle Türkiye’deki gençlere şunu söylemek isterim: Türkiye’nin en büyük gücü yetişmiş insan kaynağıdır. Eğer yeterince çalışır ve üretirsek, dünyayla rekabet edebilecek seviyeye ulaşabiliriz. Yapay zeka devriminin sadece takipçisi değil, aktörlerinden biri olmalıyız.

Turan Recepoğlu: Türkiye’nin yapay zeka alanında daha ileri gitmesi için neler yapılmalı?

Ozan ÖNAL:

Türkiye’nin yapay zeka alanında daha ileri gitmesi için üç temel noktaya odaklanmalıyız:

  1. Eğitim: İlkokuldan itibaren kodlama ve algoritma mantığı öğretilmeli. Üniversitelerde yapay zeka ve veri bilimi bölümleri yaygınlaştırılmalı.
  2. Yatırım ve Destek: Özel sektör ve devlet, yapay zeka girişimlerini desteklemeli. AR-GE çalışmaları teşvik edilmeli, yerli teknolojilere yatırım yapılmalı.
  3. Veri Politikaları: Yapay zeka gelişimi için büyük ölçekli veriye erişim çok kritik. Türkiye’de veri politikaları oluşturularak, güvenli ve etik kullanım sağlanmalı.

Özetle, yapay zekayı sadece bir teknoloji olarak değil, stratejik bir güç olarak görmeliyiz. Eğer doğru adımlar atılırsa, Türkiye bu alanda bölgesel ve küresel bir merkez olabilir.

Turan Recepoğlu: Değerli görüşleriniz için teşekkür ederim.

Ozan ÖNAL:

Ben teşekkür ederim. Türkiye’nin yapay zeka alanında daha da güçlenmesi dileğiyle…