Bilinen adıyla “Hocalı Katliamı”; derinlemesine bakıldığında akıl almaz bir cinayetler silsilesi ve tam 613 Azerbaycan Türkü’nün katledildiği bir menfur kıyım. Katliamın öncesinde 7 bin kişinin yaşadığı Dağlık Karabağ’ın gözde yerleşim merkezi Hocalı, 106’sı kadın, 70’i yaşlı, 63’ü çocuk olmak üzere 613 Azerbaycan vatandaşının hayatını kaybettiği bir vahşetle sarsıldı. 487 Azerbaycan Türkü’nün ağır yaralı kurtulduğu saldırılarda Ermeni kuvvetleri 1275 kişiyi esir aldı ve maalesef bu esirlerin 150’sinden hâlâ haber alınabilmiş değil. Katliamda 8 aile tamamen nüfustan silindi, 25 çocuk anne ve babasını, 130 çocuk ise anne veya babasından birini kaybetti.
Nasıl oldu?
Ermeni güçler 1991’in son aylarından itibaren abluka altında tuttuğu Hocalı’ya yönelik saldırılarını 26 Şubat 1992’de yoğunlaştırdı. Karabağ’ın başkenti Hankendi’yi ele geçirdikten sonra Hankendi’de yer alan Sovyet Rus ordusunun 366. motorize alayıyla birlikte Ermeni kuvvetleri Hocalı’ya üç taraftan saldırdı. Saldırıların sonucunda aylardır ablukada, kara ve hava yolundan dışarısıyla irtibatı kesilmiş olan Hocalı işgal edilmedi sadece, saldırılarda siviller toplu şekilde vahşice öldürüldü ve esir alınan Azerbaycan Türklerine türlü işkenceler yapıldı. Bu yaşananlar 20. yüzyılın son çeyreğinde dünyanın gördüğü en kanlı katliamlarından biriydi. Olay sonrasında katliamın kurbanlarına yapılan otopsiler neticesinde yayımlanan adli tıp raporları ve olaya şahit olanların aktardıkları; Hocalı sakinlerinin kafa derilerinin soyulduğunu, cinsel organlarının kesildiğini ve hatta gözlerinin çıkarıldığını; üstelik bu vahşi fiillerin sadece yetişkin ve genç insanlara karşı değil çocuk ve yaşlılara karşı da işlendiğini gösteriyor. Olaydan birkaç gün sonra ancak bölgeye girebilen gazetecilerin bölgede çektiği fotoğraflar katliamın büyüklüğünü ortaya koyuyor. Özellikle katliamın dünyaya duyurulmasında en etkin rol oynayan gazetecilerden birisi olan Thomas Goltz’un olaydan bir hafta sonra Hocalı Katliamı’yla ilgili The Washington Post gazetesinde yayımladığı “İhanete Uğrayan Kasaba” (A Town Betrayed) yazısı katliamı Batılı ülkeler başta olmak üzere tüm dünyanın gündemine taşıdı.
Ne zaman oldu?
Hocalı Katliamı 1992 yılının 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gecesinde yaşandı. Yaşananlar için bir tarih verilebilse de bu tarih genişleyen bir zaman olarak acı ve travmatik hatıraları Azerbaycan Türklerinin zihnine ve kalbine derin bir şekilde kazıdı. Bu nedenle “Hocalı Katliamı” Azerbaycan Türkleri ve özellikle de katliamda sevdiklerini yitirenler için adaleti sağlanmadıkça sabaha erişmeyen bir karanlık gece ve sarılmayan bir yara olarak kalmaya devam edecek. Konuyla ilgili Bakü Hükûmeti’nin AİHM ve Lahey Adalet Divanı gibi uluslararası hukuk kurumları nezdindeki girişimleri devam ediyor.
Neden oldu?
Rusya’nın 19. yüzyıldan itibaren Kafkasya ve Orta Asya’da uyguladığı politikaların bir neticesiydi Hocalı’da yaşananlar. Özellikle 1830’dan itibaren Rusya bölgenin nüfus yapısıyla oynamaya başlamış; İran’dan ve Anadolu coğrafyasından Ermenileri yoğun bir şekilde Karabağ bölgesine göç ettirmişti. Bir yandan da bölgedeki Müslüman nüfus zorla yerinden ediliyordu. BU GÜN HAK ETTİKLERİ DERSI ALIYORLAR
M.ZEKİ GEDİKOĞLU UMSİDER GENEL BAŞKANI