Türkiye’yi ve özellikle de İzmir’i günlerdir etkisi altına alan orman yangınları herkesi derinden üzdü. Milliyetçi Hareket Partisi 25’inci Dönem İzmir Milletvekili ve İş insanı Murat Koç, Türkiye’nin birçok noktasında çıkan orman yangınları için iktidara ve muhalefete seslendi. Yaşanan afetlerin bir an evvel son bulması için elbirliği ve dayanışmayla hareket edilmesi gerektiğine vurgu yapan Koç, “Yeşil vatanımızın yanmasından dolayı milletçe üzüntü içindeyiz. Bütün sağduyulu, vatansever insanlarımıza geçmiş olsun diliyorum” dedi.
“ORMANLAR BİTTİĞİ ZAMAN MI TEDBİR ALINACAK?”
Koç, “Yaz ayları gelince yine makul kaderimizi yaşamaya başladık, Türkiye genelinde ve özellikle de Ege’de turizm bölgelerinde yangınlar başladı. ‘Su akar Türk bakar’ derler ya bunun yanına ‘ormanlar yanar Türk bakar’ sözünü de eklemek gerekiyor. Her yaz ormanlarımızın yanması bizim kaderimiz mi, ormanlarımızın yanma sebeplerinin bir kanaldan olduğunu ne zaman kabulleneceğiz. Ne zaman tedbir alacağız! Siyasi partiler neden olağanüstü bu gündemle mecliste toplanmıyor? Her siyasi parti kendilerine ait orman yangınlarını önlemek adına fikirlerini beyan edip, bir an önce çalışma yaparak önleyici tedbirler almıyor? Bu tedbirler ormanlar bittiği zaman mı alınacak!” diye sordu.
“KÖYLÜLERİ ORMANLARIYLA BULUŞTURMALIYIZ”
Koç şunları kaydetti:
Ormanlarımızı kontrol altına almak, korumak, geliştirmek için orman köylüleriyle ormanlarımızın buluşmasını sağlamalıyız. Orman köylülerinin ormanlarına sahip çıkması sağlanmalı. Ormandan bir kozalak dahi çıkarsanız suçlu oluyorsunuz! Bu ormanları kim temizleyecek? Kurumuş dal ve odunların toplanması, budanması gereken ağaçların budanması orman köylüleri ve korucuların birlikte hareketiyle ve Orman Bölge Müdürlüklerinin koordinasyonunda yapılmalı, köylünün geçimini de ormandan sağlayacağı bir sistem oturtulmalı. Ormanlarda bir ticaret alanı oluşturulmalı ve ormana yararı olmayan kurumuş odunlar, kozalaklar toplanarak, köylülerin de gelir elde edilmesi sağlanmalı.
“YURTDIŞINDA ÖRNEKLERİNİ İNCELEDİM”
Ben yurtdışında birçok ormanı inceledim, orman görevlileri sırtlarına taktıkları su tulumbalarıyla bir halka oluşturuyorlar. Ormanın içinde kurumuş otu, çöpü bir alanda topluyorlar, bu otlar yakılarak aynı anda söndürülüyor, külünü de iyice suluyorlar ve alanı temizliyorlar. Bizde kuruyan dal, ağaçtan dökülen kozalak ormanda kalıyor ve ormanların yanmasına, yangının yayılmasına sebep oluyor. Bunların tamamının temizlenmesi lazım. Yurtdışında orman içleri bizim parklarımız daha temiz. Orman müdürlükleri, belediyeler ve orman köylülerinin koordinasyonu sağlanmalı. Kurumuş ağaçlar kesilerek işlenmeli, değerlendirilmeli, köylülere gelir kapısı olmalı.
“BELEDİYELER ORMAN BAKIMLARININ DIŞINDA KALMAMALI”
Orman kanununa göre; vatandaşımız ormandan bir kozalak çıkardı diye arabası bağlanırken, ormanlarımızın bu kadar yanmasına nasıl seyirci kalınıyor. Belediye, devlet ve yerel halk yani köylülerimizin gücü birleşmeli. Bütün ormanlık alanlarımız dronlarla anlık takip edilmeli. Belediyeler orman bakımlarının dışında kalmamalı. Ormanlarımızın bakımı, korunması, geliştirilmesi yerel halkımızla birlikte yapılmalı, orman bölgelerine dışarıdan insanlar getirilmemeli.