“Kızılderili şefleri trenle,
New York’a getirildi.
Bir heyet kendilerini karşıladı.
Konuklara toplantı öncesi kenti gezdiriyorlardı.
Sokaklardaki insan seli, arabaların, iş makinelerinin gürültüsü kızılderilileri şaşırtmıştı..
Birara Oglala Lakhotaları’nın şefi ve şamanı Heȟáka Sápa-Karageyik bir Ağustos böceğinin şarkısını duyduğunu söyledi.
Diğer reisler onayladı ama beyaz adamlar inanmadı.
Kentte Ağustos böceğinin olmayacağını, olsa bile bu gürültüde duyulamayacağını söylediler.
Karageyik ısrar etti.
Arabayı durdurdu.
İndi, ilerideki parka gitti ve bir ağaçta Ağustos böceğini gördü.
Amerikalılar şaşırmıştı..
“Olamaz” dediler, “Sende doğa üstü güçler var.”
“Hayır” dedi Karageyik,
“Ağustos böceğini duymak için doğa üstü güce ihtiyaç yok.”
“O zaman biz niye duymadık?” dediler.
Kara Geyik cebinden metal bir 50 sent çıkardı, kaldırımda yürüyen insanların arasına yuvarladı.
Bir anda herkes “Acaba benden mi düştü?” diye paraya bakmaya başladı.
Karageyik yanındakilere sordu:
“Anladınız mı..?”
“Anlamadık” dediler.
Anlattı;
“Bir insan için önemli olan, nelere değer verdiğidir.” Çünkü her şeyi ona göre duyar,
ona göre görür,
ve ona göre hisseder.
Siz doğaya değer verseydiniz,
Ağustos böceğinin,
şarkısını duyardınız…
*Alıntı ! ! !
Bugün, 29 Aralık 2025. Bundan 135 yıl önce Amerika Birleşik Devletlerinin yaptığı son Kızılderili katliamının yıl dönümüdür.
Bu katliam ABD ordusu tarafından 29 Aralık 1890 tarihinde Yaralı Diz Deresi Bölgesindeki süvari kampında yapıldı. 120 erkek, 230 kadın ve çocuğun bulunduğu Sioux (Su)’ların 300 ferdi vahşice katledildi.
Bu katliam 1492 yılında Kuzey Amerika Kıta’sına ayak basan Avrupalıların son Kızılderili katliamıydı.
Kuzey Amerika’nın asıl sahiplerinin hayatları; ülkesinin 1492 yılında beyazların istilasına uğramadan önce güzellikler ile doluydu. Kızılderililer Amerika’ya ilk ayak basanları şaşkınlık ve sevinç karışımı bir duyguyla karşıladılar, çadırlarında misafir ettiler, yiyeceklerin paylaştılar, onlara yakınlık gösterdiler.
Kolomb, İspanya Kral ve Kraliçesine; “bu insanlar öyle uysal ve barışsever ki, yeryüzünde bunlardan daha iyi bir ulus bulunmadığına Majestelerimizin önünde ant içebiliriz. Komşularını kendileri kadar seviyorlar, konuşmaları son derece tatlı ve kibar, konuşurken hep gülümsüyorlar; gerçi çırılçıplak dolaşıyorlar, ama davranışları terbiyeli ve övgüye değer” diye yazmıştı.
İşte bu insanlar misafirlerinin saldırılarına uğradılar. Çocuklarını, kadınlarını, babalarını, annelerini kaybettiler. Canlarını ve topraklarını kaybettiler.
1540 yılında başlayıp 350 yıl süren ve 29 Aralık 1890 yılında sona eren savaşlar sırasında Kızılderililer; İspanyol, İngiliz, Fransız ve özellikle kuruluşundan sonrada Amerika Birleşik Devletleri tarafından büyük bir kısmı yok edildi. Soykırıma tabi tutuldu.
350 yıl içerisinde 50 milyondan fazla Kızılderili öldürüldü.
520’den fazla Kızılderili Kabilesi;
*Ok ve Yay’a karşı top ve tüfekle,
*Çiçek, kızamık, dizanteri, boğmaca, frengi gibi hastalıklar yayılarak,
*Ateşte diri diri yakılarak,
*Alkol’e alıştırılarak,
*Küçük çocukları kaçırılarak ABD misyoner okullarında eritme ve asimilasyon politikaları uygulanarak yok edildi.
Kafa derileri yüzüldü.
En iyi Kızılderili ölü Kızılderili denilerek vahşice katledildiler.
Bu Dünyanın en büyük soykırımı idi.
Öldürülen 50 milyondan fala Kızılderili’nin % 80’den fazlası ABD’nin kuruluşundan sonra ABD kovboyları ve ordusu tarafından 1700-1890 tarihleri arasında öldürüldü.
ABD; Kızılderilileri öldürmekle kalmadı. Kızılderililerin kültür ve uygarlıklarını da ortadan kaldırdı. ABD’nin uyguladığı şiddet sadece bir ırkı yok etmedi, bir kültür ve uygarlığı da soykırıma tabi tuttu. Tarihin karanlık ve derin sayfalarına gömdü.
Bunun en büyük belgesi; Eylül 2000 yılında ABD Kongresinde sözde “Ermeni Soykırımı” görüşülürken Amerika kongre üyelerinden birinin söyledikleridir.
“Amerika’ya ilk beyazlar geldiğinde ülkede 17 milyon Kızılderili’nin yaşadığı tahmin ediliyordu. Bu Kızılderililere ne oldu? Bunları Kim Öldürdü?”
EVET, KİM ÖLDÜRDÜ
Uzun Boğa diyor ki!…
“Biz Beyaz Adama hiçbir zaman zarar vermedik, böyle bir niyetimiz de yok.. Beyaz Adamla dost olmak niyetindeyiz.”
Kırmızı Bulut;
“Beyazlar bize birçok söz verdiler; hatırlamadığım kadar çok; bir tekinin dışında hiçbirini tutmadılar. Toprağımı alacaklarını söylediler ve aldılar.”
Bu sürede 50 milyondan fazla Kızılderili’yi yok ettiler.
Toprakları, kültürü, uygarlığı, mukaddes emanetleri uğruna ölen bu kahraman insanların anısına son Kızılderili katliamının yapıldığı 29 Aralık günü “Kızılderili Soykırım” günü olmalıdır.
Kızılderili Soykırımı gerçek ve belgelidir.
Kuzey Amerika’nın 1492 yılında keşfi ile başlayan, 1540 yılında kanlı çarpışmalara dönüşen ve 1890 yılında biten, bu tarihten sonra kalanları toplama kamplarına kapatılan bir soykırım gerçeğidir. Hem de ok ve mızrağa karşı top ve tüfekle yapılan bir soykırımdır.
Bu konuşma ve belge sadece Kızılderilileri değil, onların kültür ve uygarlığını yok eden ABD’nin yaptığı dünyanın en büyük soykırımını Dünya Tarihine mal etmek için yazılmıştır.
29 Aralık 1890 tarihi son defa yapılan ve bundan sonra toplama kamplarına hapsedilen Kızılderililere soykırım yapıldığı gündür.
Bundan Dolayı;
Büyük Türk Milletini bütün kurum, kuruluş ve fertleriyle, özellikle TBMM’yle 29 Aralık gününü “Kızılderili Soykırım” günü olarak anmaya davet ediyoruz.
Alıntı
Bugün, 29 Aralık 2022. Bundan 132 yıl önce Amerika Birleşik Devletlerinin yaptığı son Kızılderili katliamının yıl dönümüdür.
Bu katliam ABD ordusu tarafından 29 Aralık 1890 tarihinde Yaralı Diz Deresi Bölgesindeki süvari kampında yapıldı. 120 erkek, 230 kadın ve çocuğun bulunduğu Sioux (Su)’ların 300 ferdi vahşice katledildi.
Bu katliam 1492 yılında Kuzey Amerika Kıta’sına ayak basan Avrupalıların son Kızılderili katliamıydı.
Kuzey Amerika’nın asıl sahiplerinin hayatları; ülkesinin 1492 yılında beyazların istilasına uğramadan önce güzellikler ile doluydu. Kızılderililer Amerika’ya ilk ayak basanları şaşkınlık ve sevinç karışımı bir duyguyla karşıladılar, çadırlarında misafir ettiler, yiyeceklerin paylaştılar, onlara yakınlık gösterdiler.
Kolomb, İspanya Kral ve Kraliçesine; “bu insanlar öyle uysal ve barışsever ki, yeryüzünde bunlardan daha iyi bir ulus bulunmadığına Majestelerimizin önünde ant içebiliriz. Komşularını kendileri kadar seviyorlar, konuşmaları son derece tatlı ve kibar, konuşurken hep gülümsüyorlar; gerçi çırılçıplak dolaşıyorlar, ama davranışları terbiyeli ve övgüye değer” diye yazmıştı.
İşte bu insanlar misafirlerinin saldırılarına uğradılar. Çocuklarını, kadınlarını, babalarını, annelerini kaybettiler. Canlarını ve topraklarını kaybettiler.
1540 yılında başlayıp 350 yıl süren ve 29 Aralık 1890 yılında sona eren savaşlar sırasında Kızılderililer; İspanyol, İngiliz, Fransız ve özellikle kuruluşundan sonrada Amerika Birleşik Devletleri tarafından büyük bir kısmı yok edildi. Soykırıma tabi tutuldu.
350 yıl içerisinde 50 milyondan fazla Kızılderili öldürüldü.
520’den fazla Kızılderili Kabilesi;
*Ok ve Yay’a karşı top ve tüfekle,
*Çiçek, kızamık, dizanteri, boğmaca, frengi gibi hastalıklar yayılarak,
*Ateşte diri diri yakılarak,
*Alkol’e alıştırılarak,
*Küçük çocukları kaçırılarak ABD misyoner okullarında eritme ve asimilasyon politikaları uygulanarak yok edildi.
Kafa derileri yüzüldü.
En iyi Kızılderili ölü Kızılderili denilerek vahşice katledildiler.
Bu Dünyanın en büyük soykırımı idi.
Öldürülen 50 milyondan fala Kızılderili’nin % 80’den fazlası ABD’nin kuruluşundan sonra ABD kovboyları ve ordusu tarafından 1700-1890 tarihleri arasında öldürüldü.
ABD; Kızılderilileri öldürmekle kalmadı. Kızılderililerin kültür ve uygarlıklarını da ortadan kaldırdı. ABD’nin uyguladığı şiddet sadece bir ırkı yok etmedi, bir kültür ve uygarlığı da soykırıma tabi tuttu. Tarihin karanlık ve derin sayfalarına gömdü.
Bunun en büyük belgesi; Eylül 2000 yılında ABD Kongresinde sözde “Ermeni Soykırımı” görüşülürken Amerika kongre üyelerinden birinin söyledikleridir.
“Amerika’ya ilk beyazlar geldiğinde ülkede 17 milyon Kızılderili’nin yaşadığı tahmin ediliyordu. Bu Kızılderililere ne oldu? Bunları Kim Öldürdü?”
EVET, KİM ÖLDÜRDÜ
Uzun Boğa diyor ki!…
“Biz Beyaz Adama hiçbir zaman zarar vermedik, böyle bir niyetimiz de yok.. Beyaz Adamla dost olmak niyetindeyiz.”
Kırmızı Bulut;
“Beyazlar bize birçok söz verdiler; hatırlamadığım kadar çok; bir tekinin dışında hiçbirini tutmadılar. Toprağımı alacaklarını söylediler ve aldılar.”
Bu sürede 50 milyondan fazla Kızılderili’yi yok ettiler.
Toprakları, kültürü, uygarlığı, mukaddes emanetleri uğruna ölen bu kahraman insanların anısına son Kızılderili katliamının yapıldığı 29 Aralık günü “Kızılderili Soykırım” günü olmalıdır.
Kızılderili Soykırımı gerçek ve belgelidir.
Kuzey Amerika’nın 1492 yılında keşfi ile başlayan, 1540 yılında kanlı çarpışmalara dönüşen ve 1890 yılında biten, bu tarihten sonra kalanları toplama kamplarına kapatılan bir soykırım gerçeğidir. Hem de ok ve mızrağa karşı top ve tüfekle yapılan bir soykırımdır.
Bu konuşma ve belge sadece Kızılderilileri değil, onların kültür ve uygarlığını yok eden ABD’nin yaptığı dünyanın en büyük soykırımını Dünya Tarihine mal etmek için yazılmıştır.
29 Aralık 1890 tarihi son defa yapılan ve bundan sonra toplama kamplarına hapsedilen Kızılderililere soykırım yapıldığı gündür.
Bundan Dolayı;
Büyük Türk Milletini bütün kurum, kuruluş ve fertleriyle, özellikle TBMM’yle 29 Aralık gününü “Kızılderili Soykırım” günü olarak anmaya davet ediyoruz.
Alıntı
