Prof. Dr. Ötüken Senger,
Saygıdeğer Katılımcılar, Değerli Hemşehrilerim,
Bugün burada, çok acı bir dönüm noktasını ve insanlık tarihinin en kara sayfalarından birini anmak için toplandık. Hocalı Soykırımı, sadece Azerbaycan halkının değil, tüm Türk dünyasının ve insanlığın hafızasında silinmez iz bırakmış bir trajedidir. Bu soykırımın, 25-26 Şubat 1992 tarihinde Hocalı kasabasında yaşanan katliamla, masum sivil halkın hedef alındığı, binlerce insanın hayatını kaybettiği bir kara gün olduğunu hatırlatmak için toplandık.
25-26 Şubat 1992 tarihinde Hocalı, Ermeni azgınlığının ve acımazsızlığının iğrenç yüzüyle karşılaşmış ve bu kapsamda soydaşlarımız ağır ve kanlı bir saldırıyla sarsılmıştır. 106’sı kadın, 63’ü çocuk, 70’ten fazlası yaşlı olmak üzere 613 Azerbaycanlı kardeşimiz hunharca ve alçakça katledilmiştir.
Sayıları binleri bulan soydaşımız ise yaralanmış, rehin düşmüş ve de kaybolmuştur. Taşnak ve Hınçak terör örgütünün uzantıları, Türk milletine dinmeyen ve önü alınmayan düşmanlıklarını kan dökerek, masum insanları yok ederek göstermişlerdir.
Hocalı dramı, Türk milletine karşı işlenmiş bir insanlık suçu olup, failleri de her daim katillikle, canilikle ve lanetle anılacaktır.
Hocalı, Ermenistan’ın Azerbaycan’a karşı gerçekleştirdiği soykırımların en acı ve kanlı örneklerinden biridir. Savaşın ve çatışmanın hiç hak etmediği bir yönü vardır: Masum insanların hayatlarına mal olmasından daha kötü bir şey yoktur. 613 masum insanın, kadınların, çocukların, yaşlıların katledildiği bu olay, insanlık vicdanında onarılamaz yaralar bırakmıştır.
Bir kasabanın, bir milletin topyekûn yok edilmek istenmesi, sadece o milleti değil, tüm insanlığı derinden yaralayan bir suçtur. Hocalı Soykırımı, bir soykırım değil, insanlık suçu olarak tarihe geçmiştir. Bugün burada bu acıyı anarken, sadece bir halkın değil, insanlığın ortak acısını paylaşıyoruz.
Kıymetli misafirler,
Hocalı Soykırımı’nın unutulması demek, bu soykırımı gerçekleştirenlerin haklı olduğu anlamına gelir. Bizler, unutmamak ve hatırlamak zorundayız. 1992’de yaşanan bu olayları dünyaya duyurmak, soykırımların önlenmesi için ses yükseltmek, insanlık onurunun ve eşitliğinin savunulması adına bir sorumluluktur.
Türk halkı, Hocalı’da kaybedilen her bir canın acısını taşımaktadır. Ancak bu acının bizlere öğrettiği en önemli şey, toplumlar arası hoşgörü ve kardeşlik’tir. Türk dünyası, tıpkı Azerbaycanlı kardeşlerimiz gibi, Hocalı Soykırımı’nı unutmamakta ve her fırsatta bu acının tüm dünyaya duyurulması için mücadele etmektedir.
Değerli Katılımcılar,
Hocalı Soykırımı, Türk dünyasının birliği ve dayanışması açısından da büyük bir anlam taşımaktadır. Bugün burada toplanarak, Azerbaycan halkına olan kardeşlik duygularımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Azerbaycan’ın acısı bizim acımızdır. Hocalı, sadece bir kasaba ismi değil, insanlık onurunun, özgürlüğün ve barışın simgesidir.
Sonuç Olarak
Bugün burada, Hocalı Soykırımı’nda hayatını kaybeden masum insanların anısını yaşatmak, bu insanlık suçunu bir kez daha hatırlatmak için toplandık. Bir halkın acısını paylaşarak, insan haklarına saygıyı, eşitliği ve barışı savunarak, dünyanın her yerinde zorbalıkların, savaşların ve soykırımların bir daha yaşanmaması için çaba göstermek en büyük görevimizdir.
Hocalı’da kaybedilen canları rahmetle anıyor, büyük Türk Milletine başsağlığı diliyor, bu acıyı unutmadan geleceğe daha barışçıl bir dünya kurma yolunda hep birlikte yürümeye çağırıyorum.
Teşekkür ederim.
Foto Haber Turan RECEPOĞLU
HABER : #TuranAzerbaycanGazetesi