Doğal olarak halk sanatı arkadaşlarla ilgili birçok atasözü, deyim ve aforizma içerir:
Dostun bin ise azdır, düşmanın bir ise çoktur;
Dostluk para ile alınıp satılmaz;
Dost kara günde belli olur;
Her şeyin yenisi, dostun eskisi;
Dost için ölmeli, düşman için dirilmeli.
Artur Şopenhauer’in belirttiği gibi: “Gerçek dostluk, dev deniz yılanları gibi, onların hayal ürünü olup olmadıklarını veya bir yerlerde var olup olmadıklarını bilemeyen şeylerden biridir.”
Bu resmi olmayan günün kim tarafından ve ne zaman kurulduğu konusunda tarih sessiz olsa da bu durum onun popülaritesini ortadan kaldırmıyor. Sonuçta, Uluslararası Dostlar Günü, yaşam koşulları ve çeşitli iniş çıkışlar ne olursa olsun, her insanın arkadaşlarına, onları memnun etmek için onun için ne kadar önemli olduğunu hatırlatabilmesi için kuruldu.
Bu arada 30 Temmuz Uluslararası Dostluk Günü’nün kutlandığını belirtelim.
Azerbaycan-Türkiye dostluğu
Bugün Azerbaycan-Türkiye kardeşliği ve dostluğu sadece sözde değil fiilen de dünyanın gündemindedir. Büyük liderler – Mustafa Kemal Atatürk’ün “Azerbaycan’ın acısı acımız, sevinci sevincimizdir! ” Haydar Aliyev’in “Bir millet, iki devlet” çağrıları tarihin sınavlarından çıkmış, yıllar geçtikçe güçlenen bağlılık, birlik ve beraberliğin bir tezahürüdür. Azerbaycan-Türkiye birliği bölgede istikrar ve güvenliğin garantörüdür. Bu birlik uluslararası düzeyde de tanınmaktadır, çünkü Azerbaycan ve Türkiye kadar birbirine yakın ülke yoktur.
44 gün süren Vatanseverlik Savaşı sırasında Türkiye’nin verdiği siyasi destek, Azerbaycan hakk işinin kazanılmasında büyük rol oynadı. İkinci Karabağ Savaşı’ndaki tarihi Zafer, kardeş ülkelerin askeri-siyasi işbirliğine, ekonomik ilişkilerine ve diplomatik gücüne, Azerbaycan-Türkiye faktörünün güçlenmesine katkı sağladı. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in dediği gibi, “Bu bizim ortak zaferimizdir, Türkiye-Azerbaycan birliğinin teyididir. Bugün bu birlik belki de tarihin en üst seviyesindedir.”
Karşılıklı işbirliğinin en üst düzeyde sonucu, 15 Haziran 2021’de Şuşa’da Azerbaycan ve Türkiye Cumhurbaşkanlarının 13 Ekim 1921 tarihli Kars Antlaşması’na bağlılıklarını ifade ederek, “Azerbaycan Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti Arasındaki İttifak İlişkileri Hakkında Şuşa Beyannamesi”ni imzaladılar. Beyanname, ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin siyasi, ekonomik ve insani alanlar da dahil olmak üzere her düzeyde sürekli gelişmesini sağlayacaktır.
Şunu da belirtmek gerekir ki, Türkiye şu anda Azerbaycan’ın kurtarılmış topraklarında yürütülen restorasyon ve inşaat çalışmaları ile yakından ilgilenmektedir.
Azerbaycan da Türkiye’nin karşılaştığı sorunlara ve zorluklara karşı her zaman son derece duyarlıdır. Türkiye’nin çeşitli bölgelerini etkisi altına alan şiddetli orman yangınlarıyla mücadelede Azerbaycan, ilk günlerden itibaren kardeş ülkenin yanında yer aldı. Ayrıca Türkiye’de meydana gelen korkunç depremde ilk destek ve yardımı gösteren Azerbaycan oldu.
Kısacası iki ülke arasındaki ilişkiler gerçek dost ve kardeş desteğinin nasıl olması gerektiğini tüm dünyaya göstermektedir.