Azerbaycan halkı, tarihe “Kanlı Ocak” adıyla geçen 20 Ocak 1990 katliamının 35. yıl dönümünde, bağımsızlık mücadelesinin kurbanlarını bir kez daha minnetle anıyor. Bu olay, sadece bir katliam olarak değil, aynı zamanda Azerbaycan’ın bağımsızlık mücadelesindeki en önemli dönüm noktalarından biri olarak tarihe geçti.
Kanlı Ocak, bir yandan Sovyetler Birliği’nin baskıcı yönetiminin sona erişinin başlangıcı olurken, diğer yandan Azerbaycan halkının özgürlük ve bağımsızlık yolundaki kararlılığını dünyaya gösterdi. Bugün, bu kahramanca direnişin ve trajedinin hatırası, Azerbaycan halkının ortak hafızasında derin izler taşımaya devam ediyor.
Kanlı Ocak Olaylarının Arka Planı
Kanlı Ocak katliamının temelinde, Sovyetler Birliği’nin çözülüş sürecine girdiği 1980’li yılların sonlarında yaşanan siyasi ve etnik gerilimler yatıyordu. Azerbaycan ile Ermenistan arasında, Azerbaycan’a bağlı Dağlık Karabağ bölgesinin statüsü konusunda artan bir gerginlik söz konusuydu.
1988 yılından itibaren Ermenistan, Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan’dan koparılması yönünde girişimlerini artırdı. Aralık 1989’da Ermenistan Sovyet Cumhuriyeti Yüksek Konseyi, Karabağ’ın Ermenistan’a bağlanması yönünde tek taraflı bir karar aldı. Bu karar, Azerbaycan halkını derinden sarstı.
Bakü ve diğer şehirlerde, Ermenistan’ın toprak taleplerine ve Sovyet yönetiminin bu duruma sessiz kalmasına karşı büyük protestolar düzenlendi. Yüz binlerce insan, başkent Bakü’nün Azadlık Meydanı’nda toplanarak bu duruma tepkilerini gösterdi. Halkın talepleri açıktı: Karabağ, Azerbaycan’ın ayrılmaz bir parçasıydı ve bu konuda asla taviz verilmeyecekti.
Sovyet Ordusunun Katliamı
Azerbaycan’daki kitlesel protestolar, Sovyetler Birliği yönetimini rahatsız etti. Halkın bağımsızlık yönündeki kararlılığı karşısında Sovyetler, çözümü askeri müdahalede buldu. 19 Ocak 1990 tarihinde, Sovyet istihbaratı Azerbaycan televizyonunun enerji sağlayıcısını patlatarak halkın bilgi alma olanaklarını tamamen kesti. Aynı gece, Sovyet ordusunun 26 bin kişilik birliği, zırhlı araçlar ve tanklarla Bakü’ye girdi.
Sovyet askerleri, Bakü’nün çeşitli noktalarından ilerleyerek, protestoları bastırmak amacıyla silahsız sivillere yönelik bir katliama girişti. Ambulanslar ve otobüsler dahi hedef alınarak mermiler yağdırıldı. Tanklar, insanların üzerine sürüldü. O gece sadece Bakü’de 130 sivil hayatını kaybetti. Neftçala ve Lenkeran gibi diğer şehirlerde de devam eden katliamlarda toplam 147 kişi yaşamını yitirdi, 744 kişi yaralandı ve yaklaşık 400 kişi Sovyet ordusunca gözaltına alındı.
Bağımsızlığa Giden Yolda Direniş
Sovyet ordusunun Bakü’de olağanüstü hâl ilan etmesine ve şehrin kontrolünü ele geçirmesine rağmen Azerbaycan halkı geri adım atmadı. Halk, şehitlerin naaşlarını toplamak ve toprağa vermek için organize oldu.
Şehitlerin cenazeleri, 31 Mart 1918’de Ermeni çetelerince katledilen Azerbaycanlıların defnedildiği Dağüstü Park’ta toprağa verildi. Bu alan daha sonra “Şehitler Hıyabanı” olarak adlandırıldı. Cenazeler, Azadlık Meydanı’ndan omuzlarda taşınarak yan yana defnedildi. Cenazeye yaklaşık 1 milyon kişi katıldı ve bu, Azerbaycan halkının birliğini tüm dünyaya gösteren güçlü bir mesaj oldu.
Kanlı Ocak olayları, Sovyet yönetimine olan güveni tamamen yok etti. Bu süreçte Azerbaycan halkı, bağımsızlık hedefini daha da kararlı bir şekilde benimsedi. 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Azerbaycan, nihayet bağımsızlığını ilan etti.
Karanfillerle Gelen Anma Geleneği
20 Ocak, Azerbaycan halkının bağımsızlık mücadelesinin sembolü olarak her yıl minnetle anılıyor. Şehitler Hıyabanı, o günün simgesi haline gelen kırmızı karanfillerle donatılıyor. Halk, bu kahramanlık destanını ve trajediyi hatırlayarak bağımsızlık için verilen mücadelenin önemini gelecek nesillere aktarıyor.
Kanlı Ocak, sadece bir katliamın değil, aynı zamanda bir halkın özgürlük ve bağımsızlık duygusunun yeniden doğuşunun hikâyesidir. Bu tarih, Azerbaycan’ın özgürlük yolunda ödediği ağır bedeli temsil ediyor.
35 Yıl Sonra: Geleceğe Umutla Bakmak
2025 yılında Azerbaycan halkı, Kanlı Ocak kurbanlarının mirasını yaşatmaya devam ediyor. Şehitlerin hatırası, sadece Azerbaycan’da değil, özgürlük ve bağımsızlık için mücadele eden tüm halklar için bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da binlerce insan, Şehitler Hıyabanı’na akın ederek, bağımsızlık için hayatını feda eden kahramanlara saygı duruşunda bulunuyor. Bu miras, Azerbaycan’ın bağımsızlık yolundaki kararlılığının ve iradesinin asla sarsılmayacağının bir göstergesidir.
Kanlı Ocak kurbanlarını saygı ve rahmetle anıyoruz.