Nöbetçi Eczaneler
Savunmasanayist’te yer alan habere göre, General Atomics CEO’su Linden Blue, ABD’de başkanlık görevini Trump’un devralmasıyla Hükümet Verimliliği Bakanlığı’na (DOGE) getirilmesi planlanan Elon Musk’a bir mektup yazdı.
Şirket, insansız hava araçları (İHA) ve savunma teknolojilerindeki liderliğini vurgulayarak, ABD’nin yavaş bürokratik süreçleri nedeniyle uluslararası pazarda rakiplerine avantaj sağladığını belirtti.
Blue, Musk’a gönderdiği mektupta, “Savunma edinimi sisteminde reforma ihtiyaç var ve DOGE bu anlamda değişim yaratma potansiyeline sahip. İşbirliğine hazırız.” ifadelerini kullandı.
Mektupta General Atomics tarafından, insansız hava sistemleri alanında ABD ve müttefiklerinin operasyonel üstünlüğünü destekleyen yenilikçi teknolojiler geliştirildiğini belirtti. Ancak, yavaş satın alma süreçleri ve politik sınırlamalar nedeniyle Çin, Türkiye ve İsrail gibi ülkelerin uluslararası pazarda ABD’ye kıyasla daha hızlı hareket ettiğini vurguladı.
Türkiye 2000’li yılların başında ABD’den İHA talep etmiş ancak bu talebin karşılanmaması üzerine İsrail ile anlaşarak HERON modelini envanterine katmıştı. Ancak HERON’larda yaşanan sorunlar nedeniyle Türkiye, yerli üretim İHA geliştirme çalışmalarına hız verdi. Bu süreçte TUSAŞ tarafından ANKA, Baykar tarafından Bayraktar TB2 üretildi ve Türkiye kendi İHA ailesini oluşturmayı başardı.
Baykar, 35 ülkeye Bayraktar TB2 ve 10 ülkeye AKINCI TİHA ihraç ederek dünya genelinde yüzde 65’lik pazar payına ulaştı. TUSAŞ, ANKA’yı 7 ülkeye, AKSUNGUR’u ise 4 ülkeye ihraç etti.
Elon Musk’a yazılan o mektup: Sayın Musk, Bu, Washington, DC ve ülke genelinde heyecan verici bir zamandır. İnsansız hava sistemlerinde lider olan General Atomics Aeronautical Systems (GA-ASI), savunma edinimini verimliliğini ve ulusal güvenliğe katkısını artırmak için reform etme önemli görevinde DOGE ile çalışmaya isteklidir.
Sektörde yeni bir başlangıç ve bozguncu olan GA-ASI, insansız hava araçlarının tasarımı ve geliştirilmesinde dünyaya öncülük etti ve askeri işlerde bir devrim başlattı. Tüm bunlar, kurumdan gelen önemli sürtüşmelere ve direnişlere rağmen gerçekleştirildi. ABD ve müttefik kuvvetlerinin giderek tehlikeli hale gelen bir dünyada belirleyici bir operasyonel üstünlük sağlamasını sağlayacak teknolojilerle yeni bir çığır açmaya çalışırken bu direnişi hissetmeye devam ediyoruz.
Savunma satın alma konusundaki onlarca yıllık deneyimimizi, savaşçılara kritik yeteneklerin zamanında teslim edilmesini engelleyen politikaları, prosedürleri ve organizasyonel tuhaflıkları ele almak için kullanmayı öneriyoruz. GA-ASI’nin kendi ihracat pazarında, zayıf ABD Hükümeti (USG) politikası ve yavaş bürokratik karar alma, Çin, Türkiye ve İsrail gibi rakiplerin önemli uluslararası müşteriler kazanmasına kapı açtı. USG’nin bazı eylemlerini beklerken bu rakiplere kaybedilen satışlar, Ar-Ge’ye ve modernize edilmiş üretim altyapısına yeniden yatırım için daha az fon anlamına geliyor.
Cesaretli liderliğe ihtiyaç var. Genellikle reforma en çok ihtiyaç duyan kuruluşlar tarafından denetlenen geçmiş reform çabaları başarısız oldu. DOGE anlamlı bir değişim yaratma potansiyeline sahip ve elimizden geldiğince yardım etmeye hazırız.
USG’nin savunma satın alma sisteminde verimlilikler ararken, özel ilgiyi hak eden birkaç alanı işaret edeyim. Talep üzerine daha ayrıntılı açıklamalar ve öneriler sağlayabiliriz. Gecikmeler: Satın almaları hızlandırmak için mevcut yetkileri kullanın, sürece takıntı yerine savaşçıların ihtiyaçlarına öncelik verin. Satın alma işlemini hızlandırmak için özel kurallar ve süreçler mevcuttur. Ancak bunlar yeterince sık kullanılmaz ve genellikle standart, daha yavaş süreçlere uymak için zamanla değiştirilir. USG, “gereksinim tanımı” ile “ilk işletme kapasitesi” (IOC) arasındaki sürenin beş yılı geçmemesini sağlamak için DoD kilometre taşlarına zaman sınırları koyarak daha büyük sistem satın alımlarını hızlandırabilir.
Sorumluluğu başkasına atma: ABD Dış Askeri Satışlar (FMS) sistemi içinde hesap verebilirlik oluşturun; bu sistemde yürütme, Dışişleri Bakanlığı, birden fazla DoD kurumu ve askeri hizmetler arasında parçalanmıştır ve hiçbiri diğerlerini yönlendiremez. Müttefiklere savunma ürünleri satma ile ilgili yönetimin stratejik hedeflerine ulaşmaktan veya ulaşamamaktan nihai olarak kimse sorumlu değildir. Hesap verebilirlik, net yetki ve sorumluluk hatları, karar alma için zaman sınırları ve ABD FMS idari fon hesabındaki milyarlarca doların (tamamen yabancı müşteriler tarafından finanse edilen) dağıtımını ve harcamasını izlemek için modern bir BT sistemi aracılığıyla sağlanabilir.
Kendini zincirleme: ABD’nin Füze Teknolojisi Kontrol Rejimi (MTCR) yorumunu, İHA’lar yerine kitle imha silahlarına bağlı füze teknolojisine odaklanacak şekilde yeniden düzenleyin. Bugün, eski MTCR yorumu, iki partili desteğe sahip olan basit ihracat programlarında bile ABD hükümetinin elini kolunu bağlıyor. Kendi kendine empoze edilen MTCR sınırlamalarına tabi olmayan yabancı tedarikçilerin elde ettiği haksız pazar avantajlarına karşı koymalıyız. Dahası, teknoloji güvenliğinin önceliklendirilmesini, gelecekteki çatışmalar ve artan yük paylaşımı için müttefikleri ve ortakları (kendi paralarını kullanarak!) silahlandırma ile nesnel olarak dengelemeliyiz. Önemli yeni rolünüzde sizinle işbirliği yapmayı dört gözle bekliyoruz.