Çarlık Rusya’sının 19. Yüzyılın başlarında uygulamaya koyduğu, Kafkas bölgesinin işgali planlarının en çok etkilediği bölge şüphesiz Doğu Anadolu ve Batı Azerbaycan bölgeleridir. Rusya’nın işgal politikaları ile beraber yürüttüğü “Demografik Hareketler Planı” nedeni ile bölgedeki birçok kadim Türk yurdu, Ermeniler ve Rusya içerilerinden getirilen Hristiyan azınlıklara terk edilmek zorunda bırakılmış, bin yıllık Türk yurdu Revan şehir merkezinin 1830 yılında %90 olan Türk-Müslüman nüfusu, 1930’lu yıllarda %10’un altına inmiş, Revan, Ordubad ve Karabağ Hanlıkları içinde ki Türk-Müslüman nüfusu planlı ve programlı olarak sürgüne zorlanarak, onların boşalttığı yerleşim yerlerine Doğu Anadolu ve İran’dan getirilen Ermeni nüfus iskân edilmiştir.
Zengezur bölgesinde hâkim olan Karabağ Hanlığı, 1805 tarihli “Kürekçay Antlaşması” Çarlık Rusya’sının himayesine girmiş, bilahare 1813 tarihinde Rusya ve İran arasında imzalanan “Gülistan Antlaşması” ile de Hanlığın Zengezur bölgesi, tamamen Rus egemenliğine bırakılmış, bu tarih itibari ile Çarlık Rusya’nın, İran Sınırını etnik Hristiyan nüfusu ile tahkim etme politikası başlatılarak, İran’dan getirilen yaklaşık 1300 Ermeni aile Zengezur kazası geneline, özellikle de İran sınırı bölgelerine yerleştirilmiştir.
Bütün bu sürgün dayatmaları ve Ermeni çetelerinin 1905-1907 ve 1914-1920 yıllarındaki planlı ve örgütlü katliamları neticesinde 115 Türk-Müslüman Köyünün yok edilmesine rağmen 1920 yılı resmi kayıtlarına göre Zengezur yerleşik halkının %70’i Türk-Müslüman nüfusundan oluşmaktaydı.
SSCB döneminde Moskova merkezinde ciddi himaye ve ayrıcalık gören Ermenistan’ın baskı ve yönlendirmeleri ile aynen Çarlık Rusya döneminde olduğu gibi SSCB döneminde de bölgedeki Türk-Müslüman nüfusun yok edilmesi politikası aynen devam ettirilmiş, 1924-1959 yılları arasında bölgedeki 18 kasaba ve 495 köyün adı Ermenice isimlerle değiştirilmiştir.
SSCB merkezinin Ermenistan ile 1 Temmuz 1920 tarihinde yapılan gizli görüşmelerde, Azerbaycan’ın gıyabında yapılan bir anlaşma ile Batı Zengezur’un tamamı Ermenistan’ın egemenliğine bırakılacağı garantisi verilmiştir. SSCB Moskova merkezinin gizli görüşmelerle Ermenistan’a peşkeş çektiği Batı Zengezur topraklarının Azerbaycan tarafından terki konusu ise 4 Kasım 1920’de Azerbaycan Komünist Partisi Merkez Komitesi Siyasi Bürosu ve Rusya Komünist Partisi Kafkas Bürosu üyelerinin Bakü’de yaptıkları ortak toplantıda kararlaştırılmış, Azerbaycan Komünist Partisi Merkez Komitesi Siyasi ve Teşkilat Bürolarının 30 Kasım 1920 tarihli toplantılarında da kabul edilmiştir. Süreçten de anlaşılacağı üzere SSCB Merkez yönetimi aylar öncesinden Batı Zengezur’u Ermenistan’a peşkeş çekmiş, bilahare sanki bu devir Azerbaycan SSR’nin iradesi ile yapılmış gibi Bakü’de ki komünist büroya kararlar aldırılmıştır. Nitekim aşağıda ki Fransız Gazetesinde yer alan haber de görüleceği üzere Moskova, 1 Temmuz 1920’de Batı Zengezur’u Azerbaycan’ın gıyabında Ermenistan’a vermiştir.
Fransız L’Œuvre dergisinin 14 Temmuz 1920 tarihli sayısında yayınlanan haber:
Sovyet Rusya’sı, Ermenistan Cumhuriyeti ile 1 Temmuz’da imzaladığı anlaşma uyarınca Azerbaycan’ın Zengezur bölgesini Ermenistan’a verdi.
Yukarıda kısaca izah edilen tarihsel süreçten de anlaşılacağı üzere yüzyıllardan beri Türk-Müslüman yurdu olan Zengezur, sadece ve sadece Anadolu-Nahçıvan hattı ile Azerbaycan topraklarının bağlantısını kesmek maksadı ile dönemin SSCB yöneticilerinin Ermenistan ile beraber organize ettiği bir oldu bitti ile Ermenistan’a devredilmiş, dönemin koşulları ve devam eden süreçlerde ki uluslararası konjonktür nedeniyle Türk dünyası bu konuda talepkâr bir politika izlememiştir.
Ancak bugün gelinen noktada devletler, tarihi ve kültürel miraslarına sahip çıkmakta, tarihsel bağları ve aidiyetleri bulunan topraklara ilişkin olarak Uluslararası hukuktan doğan haklarını talep etmektedir. Zengezur coğrafyasının tarihsel ve kültürel tüm bağları, Azerbaycan Türklüğü ve Türk dünyası ile doğrudan bağlantılıdır ve eğer Ermenistan ve İran’ın Zengezur Koridorunun inşasına yönelik menfi tutumları devam ederse, kadim Türk yurdu Zengezur’un Anavatan Azerbaycan’a ilhakı kesinlikle gündeme gelmelidir ve gelecektir.